Madımak’ın 28. Yılında HASAN REYHANOĞLU canımızın MADIMAK ’ta yitirdiklerimiz ile ilgili  bir paylaşımı:  
Dr Behçet Safa Aysan’ın bir şiiri var, en sevdiğim şiirler arasındadır. 
UNUTULMAYAN 
Durmadan taşırdım yanımda üç şeyi 
iri çakıl tanelerini, çatlamış bir narı 
bir öpüşün bıraktığı harlı lekeyi 
ipekten 
çalınmış 
umutlarla taşırdım 
ah sevgilim derdim, ölüm 
ne kadar çoktu yaşadığımızda. 
bize hep beyaz mendil 
sallayan 
ölüm ki, 
iki kapısında 
haki bir yalnızlık 
dikilirdi 
ve hatırlatırdı 
bize, güz kuşlarının 
uçup gittiği denizleri. 
bense, yulaf kokan 
dağlı ellerinde 
dolaşmak gibi kolaydır 
sanırdım yaşamak ve sana kansız 
bir gökyüzü 
getirirdim 
getirebilsem ah, 
- avlusunda çocukların 
korkmadan oynadığı - 
lalelerle 
donanmış simli bir gökyüzü. 
bir öpüşün bıraktığı harlı lekeyi 
çatlamış bir narı, unutmadım 
* 
Gel de unut şimdi bu şiiri yazanı. Unut onun Sivas'ta yaşadıklarını. Unut Metin Altıok'a “olaylar büyürse ne yaparız?” sorusunu, Metin Altıok'un “kalanlar ölenlere şiir yazarlar,” yanıtını. 
Yazdık da, ne çare? Unutulmadı ki o şiir, mıh gibi dimağımda, şairi yok. 
Ya Metin Altıok. “Sorular sordum sormamam gereken, kendime bir kefen biçtim kendi tenimden,” derken yaşamış mıydı Madımak’ı zihninde?  Öndeyiş ve Sondeyiş şiirlerini unutamam. Öndeyiş’i herkes bilir bestesinden. 
Bedenim üşür, yüreğim sızlar. 
Ah kavaklar, kavaklar 
Beni hoyrat bir makasla 
Eski bir fotoğraftan oydular. 
Orda kaldı yanağımın yarısı, 
Kendini boşlukla tamamlar. 
Omuzumda bir kesik el, 
Ki durmadan kanar. 
Ah kavaklar, kavaklar 
Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar. 
* 
Bu şiirle ilgili daha az bilinen şu. Metin Altıok, çok yoksulluk çekmiş diye anlatılır. Sezen Aksu’ya verdiği bu şiirin telifiyle evine buzdolabı alabilmiş. 
*** 
Başka bir bilgi, bilmeyenlerin ilgisini çekebilir. 2006 tarihli Homegrown İstanbul albümünde Kavaklar’ı Sabahat Akkiraz yorumlarken Erkan Oğur da ona eşlik ediyor. Alttaki bağlantıdan dinleyebilirsiniz.  
Sabahat Akkiraz feat Erkan Oğur- Kavaklar (Homegrown Istanbul Vol.1 - 2006) - YouTube 
https://www.youtube.com/watch?v=hiV7_3d1hWY 
**** 
Ya Sondeyiş.  
Dokunmaz mı okuyanın ruhuna? 
Dolaştım yıllardır şurda burda, 
Ucuz otellerde kaldım. 
İğne iplik taşıdım yanımda 
Bir düzen tutturamadım. 
Kadınlar da oldu elbet yaşamımda, 
Biri hariç hepsini bağışladım. 
Sınadım kendimi karşılıklı acıyla, 
Ben hep ölüme ve aşka inandım. 
Bir şey var dokunur bana; 
Yüzüme uymayan iğreti adım. 
* 
Zeynep Altıok, babasının yedinci ölüm yıldönümünde babasının şu aşağıdaki şirini ölüm ilanı olarak vermişti. Bir nefes alıp öyle okuyun. 
Kana Gazel 
Kandır can veren kan dökenin de gövdesine 
Delik deşiktir uykusu, kan damlar döşeğine 
Sofrasında ekmek kanar bölününce sımsıcak 
Kan sızar su testisinden, ince ince dibine 
Kan döken kurtulamaz eline bulaşan kandan 
Sinekler üşüşür bıraktığı parmak izlerine 
Silinmez hiç bir şeyle, akan insan kanıdır 
Toprak bile içemez, sindiremez onu kendine 
Sen söyle altıok metin, dökülen sıcak kanı 
Ki kan sıçrasın senin de incinmiş şiirine 
* 
Öyle bitirmeyeyim. Yukarıdaki Sondeyiş şiiri Küçük Tragedyalardan. Aynı isimli bir şiiri daha var Metin Altıok’un. Bir Acıya Kiracı şiir kitabında bulunabilir. O da şöyle. 
SONDEYİŞ  
Kendine yük haline gelince, 
Koru kendini asıl kendinden. 
Kekik bile kendince kokarken; 
Bir tortu kalmıştır geriye, 
Ben bildiğin o senden. 
Sen de saygılı ol kendine, 
Çık yola bir sabah erkenden. 
Ya hiç bir yerde görünme, 
Ya da geç aynı anda üç yerden. 
Ne diyeyim ki. Bir keyfi tahattur kalıyor okuyup da şiirleri bilince olanı biteni. İkisini andık. Anmadıklarımız var, her biri kocaman bir dünya, bilmediğimiz kimi. Ruhları şad olsun. 
HASAN REYHANOĞLU  - 2.Temmuz.2021 
 
MADIMAK
2.07.2021

