Değerli dostlar,
Fırtınalı siyasi yaşam hepimizin dikkatlerini çekiyor ve bazen de günlük işlerimizi engelliyor, geciktiriyor. Hiç de hoş bir durum değil ve siyasetin günlük yaşama bu derecede hâkim olması da ülke için, toplum için sorunlu.
Kötü siyasetin toplumdaki farklılıklar üzerine sürekli oyunlar oynadığı , fitne ve çatışmaların durmadan tetiklendiği bir ortamdayız. Farklılıklar yerine benzerliklerimizi, birbirimizi didiklemenin kaybettirdiği emek, zaman ve fırsatları bu hengamede görmek, hatırlamak bazen çok da zor oluyor. Özetle başını almış giden bir olaylar zinciri içinde dolap beygiri gibi hep aynı sorunların çevresinde dönmeye mahkûm edildiğimiz, ya da edilmeye çalışıldığımız bir ortamdayız.
Büyük sorunlarımız var gibi görünüyor, ama sorunlarımızın en büyükleri ile uğraşıyoruz. Çocuklarımız ve torunlarımız akıl almaz ölçüde çağdışı bir eğitim ortamında, asimilasyondan çok daha beter bir eğitim ortamında. Okullar adeta SELEFÎ Kuran Kurslarına dönmüş ama toplum kimin nerede, kimden, ne kadar para çaldığı ile uğraştırılıyor.
Medyamız ahlaksızlığı yaşam tarzı haline getirmek üzerine kurgulanmış bir ortam yaratıyor. Kadının öldürülmesinin ne kadar kabul edilemez olduğunu tartışmak yerine, kadının nasıl öldürüldüğü ile uğraşıyor, 35 veya 42 bıçak darbesini saymayı tercih ediyor. Kadın öldürmek gibi büyük bir utancı sıradan bir polisiye olay gibi sunmayı tercih ediyor. Oysa cinayet polis ve yargının işi, bu cinayetlerin neden işlendiği, bu ortamın nasıl oluşabildiği yani ahlâk üzerinde konuşmak ve düşünmek olmalı bizim sorunumuz.
Bu toplumu çürüten süreçlere karşı bir toplumsal direniş ortamı yaratmamız ve AHLÂK konularını öne almamız gereken bir dönemdeyiz.
Alevi kurumlarının arasına da fitne sokmaya çalışan işgüzarlar var. Siyaseti, hamaseti araç edip toplumu parçalama gayretlerindeler. Bu girişimleri boşa çıkartacak sabır ve kararlılığı göstermemiz, kötü medya alışkanlıklarını Alevi toplumunun yaşamına ve ortamlarına sokmamak gerek. Bu nedenle Alevi kurumları arasındaki ilişkilerin daha da yoğunlaşması ve etkinliklerimizin mümkün olduğu ölçüde birden fazla Alevi kurumunun ortak çabaları ile gerçekleştirilmesinin olumlu sonuçlar yaratmaya katkıda bulunacağı kanısındayım.
Hep üzerinde konuştuğumuz ve özlediğimiz birlik bu adımların atılması ile gerçekleşecektir. Böyle bir siyasi ortam, medya ve toplumsal sorunların yükseldiği bir dönemde birbirimize yakınlaşarak, rekabet yerine yardımlaşarak birikmiş gücümüzü çok daha iyi kullanabileceğimizi, toplumumuzun tüm kesimlerindeki umutsuzluk ve sıkıntıların üzerine çok daha büyük bir güçle gidebileceğimizi kurum yöneticilerimiz ve kamuoyumuza bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
“Bir olalım, iri olalım, diri olalım.” Ama bu hedefe varabilmek için birliği eylemde, yaşam tarzımızda, Alevi bilincinin güçlenmesinde aramamız gerektiğini, bu badirelerden çıkmak için herkesten ulu olan YOL ‘da olmamız gerektiğini de unutmayalım.
Yolda yürüyenlere selam olsun.
Aşk ile.
Doğan Bermek
15 Eylül 2025